Herkese merhaba,

Uzun zamandır sizlerle hep yurtdışında görmeyi imkan bulduğum sergileri paylaşıyordum. Bu yazımda ise geçtiğimiz hafta İstanbul’da ziyaret etme imkanı bulduğum bir sergiden bahsetmek istiyorum: Bubi x Bubi.

Sergi hakkında detaylı bilgilere geçmeden önce sergiye ev sahipliği yapan Ekavart Galeri’den bahsetmek istiyorum. Ekavart Galeri ismine sanatseverler olarak hepimiz aşinayız aslında. 1991 yılından beri aktif bir şekilde sanatı geniş kitlelere yaymak üzerine kurulmuş olan Ekav Vakfı’nın bünyesinde yer alan Ekavart Galeri, İstanbul Beşiktaş’ta bulunan Süzer Plaza’nın içinde yer alıyor. Bu güzel galeri, sezon boyunca hem Türkiye’nin en önde gelen sanatçılarının eserlerine ev sahipliği yaparken hem de Türkiye’nin ilk online sanat televizyonu www.arttv.com.tr nin faaliyetlerini sürdürdüğü yer olarak da biliniyor. Benim de Türkiye’ye ilk döndüğüm senelerde çalışma fırsatını bulduğum, iş yeri değil, ikinci ailem olarak gördüğüm bu güzel ekibin başında ise İnci Aksoy yer alıyor.

Bubi x Bubi’ye gelecek olursak… 1956 doğumlu sanatçının 24 Ekim’de açılan sergisini 2.gün ziyaret etme imkanı buldum- maalesef bu nedenle Bubi ile birebir tanışma fırsatı bulamadım- açıkçası ön araştırma da yapmadan gittim. Bubi’nin eserlerine baktığım zaman ilk olarak karamsarlık ve hapsolma duygusu beni içine çekti. Zannederim ki bu duyguyu yaşamama neden olan eserlerde yer alan detaylardı. Tüm eserler o kadar detaylı işlenmişti ki; uzaktan bakında bütünleşik algıyı hissederken, yakından incelediğinizde sanatçının ne kadar titizlikle çalıştığını görebiliyordunuz. Bence bu büyük bir başarı. Sergiyi beraber gezme imkanı bulduğum sevgili dostum, Arttv.com.tr genel yayın yönetmeni Pınar Saraçoğlu ile yaşadığım hapsolma duygumu paylaştım, sanatçının eserlerini doğru analiz ettiğimi belirtti J

Dilerseniz sözü Bubi’nin poetikasını Ali Şimşek’in anlatımına bırakırken yazımızı sonlandıralım;

“Evet, ne söylenebilir o derin suskunluğun ötesindeki “poetika” için? İlk sezgide akla gelen ve bütün uygarlığı taşıyan düğüm noktaları işte. Bir çırpıda ortaya dökülen koca bir insanlık, hayvanlık, toprak, börtü böceğin tarihi… Düğüm!

Bubi’nin son yapıtlarından geriye bakmak… Bu bakış, sürekli dönüşen bir poetika, plastik ve yüzey anlayışını düşünmek demek.”