Küçük yaştan itibaren şantiyelerde büyüyen Didem Veryeri Yelkenbiçer, İstanbul’da aldığı mimarlık eğitimi ve Paris’teki yüksek lisansının ardından yurda dönüş yaparak aile şirketinde çalışmaya başlıyor. Bu süreci bir okul gibi tanımlayan tasarımcı Alaçatı ve Çeşme civarında inşaatlar yapan aile şirketinde iç mimari çalışmalara da başlıyor. Alaçatı’da ziyaret ettiğimiz bu villa da bu işlerden bir tanesi. Köy içinde yer almasına rağmen Alaçatı karmaşasından uzakta kalan villa, arkaya bakan avlusu ile bir vaha gibi gizli saklı duruyor. Klasik Alaçatı dokusunun bütün öğelerini burada görebiliyoruz. Cumbalar, taş kullanımı, kepenkler tamamen buradaki geleneksel mimariye saygı gösteriyor. 200 m2’ye oturan ev için zemin katta 75, üst katta 50 ve bodrumda 50 metrekarelik bir kapalı alan kullanımı yapılıyor.
Yazlık olarak kurgulanan evde ev sahibinin isteği kolay açılıp kolay kapanacak kadar kompakt bir yapı oluşturmakmış. Fazla uğraşmadan eve dilediği zaman gelebilme ihtiyacı üzerinden pratik ama bir o kadar da zevkli bir ev ortaya çıkartmış. Didem Veryeri Homes ekibi. Yeni bir bina olmasına rağmen eski Alaçatı evlerinde olduğu gibi burada da eve küçük bir avludan giriliyor. Girdiğimizde zeminde Otto Tiles’tan alınan özel üretim karolar bizi karşılıyor. Genel yapıdaki taş dokusu ile uyumlu bu seçim ortama sakin bir şekilde renk katıyor. Didem Veryeri ve ekibi bu noktada ev sahibinin motorunu koyabileceği bir alan da oluşturmuş ve hem eve hem de bahçeye geçiş sağlamış. Bunun sebebi bir misafir geldiğinde ya da eve gelen bir arkadaş geldiğinde evin içine girmeden bahçeden direk ulaşabilmesi.
Evin zemin katında kullanılan taş, Alaçatı bölgesinden çıkan doğal bir malzeme. Çıktığında yumuşak olan bir taş bu da kolay işlenmesine sebep oluyor. İşlendikçe duvarlar yapıldıkça güneşin, havanın ve de yağmurun etkisiyle sertleşmeye ve başkalaşmaya başlıyor. Bu da maddenin bir şekilde farklılaştığı ve yaşlandığını gösteriyor aslına bakarsanız. Bununla uyumlu olarak ahşap malzeme de güzel yaşlanan bir başka yapı taşı. Bu doğal tavra uyumlu bir diğer malzeme ise traverten. Evin zeminleri ve bazı iç duvarlarında görebileceğiniz traverten, oluşturulmak istenen natürel dokunun tamamlayıcısı. Bu natürel tavra kontrast olması adına seçilen beton görünümlü merdiven. Metal korkuluklarla bir arada kullanılıyor ve hepsi bir arada ahenkli bir etki sunuyor.
“Farklı doku ve yüzey seçeneklerini kullanarak burada 3 malzemenin birbiri ile olan dengesini kullanmaya çalıştık. Zaten üç malzemenin dengesi bir araya geldiğinde siz de fark ediyor olacaksınız daha sakin bir ev ortaya çıkıyor. Daha krem tonlarında daha bohem diyebileceğim bir tarz…”
Pratikliğin bir açıdan keyif anlamına geldiği evde mutfakta da bu bakış açısı esas alınmış. Tek bir tezgahtan oluşan mutfak sokağa bakıyor. Salona bakan kısmına konumlandırılan tezgah hem hazırlama alanı hem de istenirse birkaç tabure koyularak bar masası olarak kullanılabiliyor. Olabildiğince beyaz ahşaplar ve sakin malzemeler tercih edilen mutfak dolaplarının üzerinde yakılmış granit kullanılarak bir kontrast oluşturulmuş. Zeminde kullanılan travertenleri tekrar etmek yerine ortama renk de katacak bir seçim yapılmak istenmiş. Yola bakan mutfakta perde yerine kepenk kullanımını tercih eden tasarım ekibi, yalın bir görünüm oluşturmayı hedeflemiş.
Ana kullanım alanı bahçe olan evin salonu olabildiğince sade bırakılarak ferah bir ortam yaratmak isteniyor. Küçük olsa da pratik olmasına özen gösterilen bu hacim bir tane büyük üçlü koltuk ve karşısında bir şömine ve televizyon alanı ile şekilleniyor. Küçük bir yaşam alanı… Kışın geldiğinizde oturabileceğiniz dinlenebileceğiniz sakin bir alan ama zaten esas amacı yazlık bir ev olduğu için dışarıda vakit geçirilmesi ve orada daha fazla alanların olması. Burada mutfaktan gelen marteklerle birlikte ahşabın tekrarını görüyoruz. Aynı zamanda şöminenin üzerinde de aynı meşe renginde bir ahşap kullanımı yapılıyor. Bahçede olduğu gibi burada da mobilyaların çoğu Cumba Selection’dan. Diğer tamamlayıcı ürünler Zara Home, Yargıcı, Mudo Concept olmak üzere farklı farklı mağazalardan. Ev sahibine ait olan tablolar var ve aynı zamanda küçük el emeği antika ürünlerini burada sergileniyor. Lambaderler ise özel yapım.
“Mutfağın pencereleri yola bakıyor. Yola baktığı için biz burada perde kullanmak istemedik. Kepenklerle bunu kapatmak istedik. Mahremiyet isteğimiz zaman kepenklerin olması diğer türlü yola bakılmasının hem ışığın güzel alınmasını hem de içeriden de kepenk dokusunu görmemizi sağlıyor. Kepenk dokusuyla beraber zaten pencerelerin üzerinde göreceğiniz ahşap lentolar var, onlarla uyumlu olarak açık raflar yaptık. Ve bunları bir şekilde evde devam ettirmek adına yukarıda tavanda göreceğiniz mutfaktan başlayan salona kadar giden ahşap mertekler ekledik.”
Zemin kattaki taş oda misafir odasından bahçeye bir geçiş sağlıyor. Misafirler için düşünülen bu taş oda hem arkada kalıyor küçük tatlı bir bahçesi varmış gibi hem de geçiş oluşturuyor. Evin geri kalanındaki odaların aksine burada iç duvarlar tamamen taş. Bu dokuyla beraber denge oluşturmak adına yatak başlığı ve dolapta ahşap kullanımı ortaya çıkıyor. Duvarda ise renk vermek adına ev sahibinin şapka koleksiyonundan şapkalar yerleştirilmiş.
Yazlık evin iç hacimlerindeki alan azlığı bahçede farklı oturma alanları oluşturulması için ilham kaynağı olmuş. “Bu oturma alanını sabit olarak düzenledik çünkü zaten evin iç alanı çok olmadığı için mobilyaları içeri koyma dışarı çıkartma ve alan kaplama olmasını istemediğimiz için sabit bir oturma alanı ve üzerinde minderleriyle düzen oluşturduk. Biz bunu Alaçatı evlerinde çok fazla uyguluyoruz. Hem pratik oluyor hem de görsel olarak çok yakışıyor bu bahçelere. Burada da taş dokusuyla beraber güzel gitmesi için sıvalı ve boyalı düzeyli bir oturma alanı düşündük.” Hoş sohbetlerin yapılabileceği bir yemek alanı oluşturan Veryeri ekibi, evin çizgisini belirleyen bu yemek bölümüne iki hasır aydınlatma ve kargıyla bohem bir etki katmış. Evin Kuzey cephesinde olması bu pergolada kargının kullanımını mümkün kılmış. Bu kargı yan taraftaki komşuyla olan bağı sınırlamak için yan cephenin üzerindeki taş duvarda da kullanılıyor ve böylece doğal bir mahremiyet bölgesi oluşturuluyor. Teras mobilyaları Cumba Selection’dan. “Havuz küçük bir havuz ama orada bir tane ayna kullandık havuzun bitimine ve hem havuzun içindeyken güzel bir his oluştu hem de güzel bir yansıma yapıyor akşam üstü çok keyifli oluyor.”
“Alaçatı’nın çeşitli gereklilikleri var. Bunları göz önünde bulundurarak geleneksel mimari bir ev oluşturduk. Evin içerisine geldiğimizde ise bu geleneksel mimariye bağlı kalarak ve oradan aldığımız öğeleri her alanda kullanmayı hedefledik.”
Evin ana yatak odasına geldiğimizde yine genelde oluşturulan konsept burada da devam ediyor. Olabildiğince sade, fonksiyonel ve pratik… Alanlar küçük olmasına rağmen tavan yüksekliği 4 metreyi bulduğu için daha ferah ve büyük hissettiriyor. Burada da aynı şekilde o yüksekliği kullanarak tavandan sarkan bir aydınlatma yer alıyor. Yurt dışından sipariş verilen Market set firmasının ürünü. Onun dışında bütün mobilyalar, yatak başları Dekorasyon Ev özel imal edilmiş.
Cumbalı evlerde esas vazgeçilmez olan bu cumbalı evlerin bir sedir olarak kullanılması. Küçük de olsa kitap okumak, çalışmak ve sakince vakit geçirmek için kurgulanan bu alan aynı zamanda sokakla bütün bir algı yaratıyor. Alaçatı’nın güzel sokaklarını, taş dokusunu, begonvilleri hissedebileceğimiz küçük bir dokunuş katan sedirli cumbaya Veryeri, kırlent kullanımı ile rahatlık ve hareket katmayı tercih etmiş. Yatak başındaki aydınlatma Yargıcı Home’dan alınmış.
