ARTIMEKANTASARIM

Heykelsi Duruş

Youtube

 

Sard Studio tarafından tasarımı gerçekleştirilen 250m2 alana sahip olan Ebru Geren Klinik projesinin tasarım aşamasında doğal malzeme kullanılması, malzemelerin uzun ömürlü olması ve daha sonra farklı amaçlar için de kullanılabilecek olmasına özen gösterilmiş.

Mekan gücünü malzeme ve formun birbiriyle uyumundan alıyor. Genel tasarım yaklaşımını devam ettiren bütünsel akışta tavanda kullanılan malzeme hus kontra olarak seçilirken bir yandan mekanı tanımlayan bir yandan kullanıcıyı yönlendiren bir eleman olarak düşünülmüş. Olabildiğince az ve doğal malzeme kullanımının yanı sıra her alan için düşünülmüş farklı kesitlerin birbirine olan bağlantısından ortaya çıkan bu form kendi içerisinde de mevcuttaki tavan yüksekliğini maksimum kullanacak şekilde elektrik ve mekanik altyapıya uyum sağlayarak son şeklini almış.

Banko ise ikonik bir şekilde karşımıza çıkıyor. İşlevi ve estetiği bir arada bulunduran bu form tasarımcıların anlatımıyla gücünü malzemenin kendisinden alıyor. Aynı malzemenin birbirine yakın formlarla ilerledikçe farklı kesitler sunan ve tüm kesitlere bir işlev kazandıran bu form plan üzerinde ve kesitte gerekli yükseklik ve uzunluklar düşünülerek son halini almış. Tavanda olduğu gibi karşılama bankosunda da hus kontra tercih edilmiş. İki plaka arasına yine aynı malzemeden gerekli sayılarda dairesel parçalar yerleştirerek hem ara boşlukların elde edilmesi sağlanmış hem de bu dairesel formlardan plakalar birbirine tutturulmus. Yan yana yığılarak yükü hem yatayda hem de dikeyde birbirine aktaran plakalar tamamlandıklarında bütünüyle tek parça masif bir kütle olarak işliyor ve bu sayede stabil duruyor. Gücünü de malzemenin kendisinden ve doğru aktarılan yüklerden almış oluyor.

Mekanın bir diğer ikonik parçası da merdivenleri. Ahşap ve çelik birbirini destekleyecek şekilde ikisinin de yapısal özelliklerinin sınırları zorlanarak, işlev, stabilite ve estetik kaygılar göz önünde bulundurularak tasarımda belirli bir noktaya gelindikten sonra işi ortaya çıkartacak zanaatkarlarla birlikte yapılan toplantılar sonucunda uygulama detayları son halini almış. El işçiliğinin yoğun kullanımı ile zanaatın tasarıma sağlayacağı katkı ve kullanılan malzemelerin de işlevinin açıkça sergilenmesi amaçlanmış. Üretimin tamamı ahşap ve çelik atölyelerinde tamamlanmış ve sahada montajı kolaylaştıracak detaylar üzerinde düşünülmüş. Merdivenin buradaki işlevini tamamladıktan sonra da sökülerek başka bir yerde aynı veya başka bir amaçla kullanılabilmesi için detaylar üzerinde revizyonlar yapılmış. Dayanıklı ve geri dönüştürülebilir malzeme seçimleri yapılarak (çelik ve ahşap) kendinden sonra da kullanılarak döngüsel bir yaklaşım sergilemesi hedeflenmiş.

 

Tasarım : SARD STUDIO | Sökün Architecture Research & Design Studio

Fotoğraf: Cemal Emden

Paylaş:

Bir yorum bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.